Biz Size Ulaşalım


Biz Size Ulaşalım


Randevu Alın

Kupa Terapi

Kupa Terapi Nedir?

Vücudumuz, karaciğer, böbrek, dalak, akciğer ve lenf sisteminin temizleyemediği toksinleri, ağır metalleri ve benzeri atıkları bağ dokusunda toplar. Vücudumuzun biriktirdiği bu atıkları *intradermal çizikler vasıtası ile vakumlanarak dışarı atılması işlemine Kupa Terapi denir.

Sıkça Sorulan Sorular

• Ağrısı, acısı yoktur, yatak istirahati gerektirmez. İş gücü kaybına yol açmaz. Vücudun atamadığı toksin, metal, serbest radikal gibi maddelerin dışarı atılmasını sağlar.

• Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücuda direnç verir.

• Ödemi atar

• Vücudun kan üretimini destekler

• Beyin fonksiyonlarını güçlendirir.

• Ağrıları dindirir.

• Bel ve boyun fıtıkları, eklem ağrıları, karaciğer ve kalp rahatsızlıkları ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde faydalıdır.

• Gelecekte oluşması muhtemel rahatsızlıkları önler.

• Gözlere canlılık verir ve görme yeteneğini artırır.

• Unutkan olanlar, dikkat eksikliği olanlar, okuduğunu anlamakta zorlananlar ve başı sık sık ağrıyanlar için oldukça faydalıdır.

• Dokulardaki ve kandaki toksinlerin atılmasını kolaylaştırır.

• Damar tıkanıklığını önler ve damarları açar.

• Kaslardaki ödemi çözer.

• Sinirsel hastalıkların tedavisinde etkilidir.

• Yapılan bölgede kan akışı canlanır ve bu bölgelere oksijen daha kolay ve bol taşınır.

• Karaciğer, dalak, kemik iliği gibi kan üretiminden sorumlu organlar uyarılır.

• Kas ve bağ dokudaki esnekliği artırır.

• Yüksek tansiyonu düşürür.

• Ülserin ve yaraların iyileşmesine yardımcı olur.

Kupa terapi hiçbir yan etkisi olmayan son derece doğal bir tedavi yöntemidir.

Hastalık belirtileri kanda kendisini gösterir. Bu sebeple hastanelerde hastalıkları teşhis etmek için kan tahlili yapılmaktadır. Sağlıklı olmak için kandaki hastalık sebeplerini ortadan kaldırmak gerekir. Hacamat hem sağlığın sürdürülebilmesi hem de hastalıkların tedavi edilmesi için vazgeçilmez bir tedavi yöntemidir.

Günümüzde kimyasallar, gıdalardaki koruyucu maddeler, atılamayan ilaç birikintileri, gıdalardaki hormonlar, havadaki ağır metaller, yabancı proteinler, kanserojenler, allerjenler, GDO’lu ürünler, kirli hava ve su, kanı koyulaştıran maddeler, kolestrol gibi etkenler diyabet, yüksek tansiyon gibi çok çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır. Bu hastalık etkenleri hacamat ve sülük uygulaması ile vücutta minimize edilebilmektedir.

Hiçbir rahatsızlığı olmayanlar koruyucu hekimlik amacı ile yılda 2 ile 4 kere hacamat yaptırabilirler. Eğer hastalık tedavisi hacamat yapılıyorsa sadece hastalık tedavisi süresince ayda bir kez yapılabilir. Bu şekilde ayda bir defa olmak şartıyla 5 ya da 7 seans kupa terapi yapılabilir.

• Hacamat çok ihtiyar ve zayıf kişilerde,

• Kalp Yetmezliği olanlarda,

• Kalp pili takılmış olan kişilerde göğüs hizasında yada yakın noktalardan

• Bir yeri kesildiğinde kanı durmayan kişilerde,

• Hamilelerde,

• Aşırı kansız kişilerde

• AİDS ve HİV taşıyanlara

• Tansiyonu çok düşük olan kişilerde

• Küçük çocuklarda

• Organ nakli geçirenlere,

• Diyaliz ve hemofili hastalarına ,

• Karnı tok olanlara ,

• Dinç ve kuvvetli olanlar hariç, 60 yaşın üzerinde olup da hayatında hiç hacamat yaptırmamış olanlara hacamat yapılmaz.

• Adetli kadınlara da hacamat yapılmaz. Sebebi:

1- Abdestsiz olduğu için

2- Hacamat adet kanamasını durdurur, kanamayla atılamayan kan, rahimde tıkanıklıklar oluşturabilir.

• Hamile kadınların ve 12 aylık olana kadar çocukların, özel durumlar dışında hacamat yaptırmaya ihtiyacı yoktur.